Akılcı Duygusal Davranışçı Terapi (ADDT)

“Herkes beni sevmeli ve onaylamalı.”, “Asla hata yapmamalıyım.”, “Eğer bu işi başaramazsam, bu tam bir felaket olur.” Bu ve benzeri katı kurallar, hayatınızı ne kadar zorlaştırıyor? Akılcı Duygusal Davranışçı Terapi (ADDT), psikiyatride bir devrim niteliği taşıyan ve bu “katı inançların” ruh sağlığımız üzerindeki etkisine odaklanan güçlü bir psikoterapi yöntemidir. Amacı, size daha esnek, gerçekçi ve akılcı bir düşünce sistemi kazandırarak duygusal özgürlüğünüze kavuşmanıza yardımcı olmaktır.


Akılcı Duygusal Terapi Nedir? Olaylar mı, İnançlar mı Bizi Etkiler?

ADDT’nin kurucusu Albert Ellis’e göre, bizi rahatsız eden şey doğrudan doğruya yaşadığımız olaylar değil, o olaylar hakkındaki inançlarımızdır. Bu yaklaşım, A-B-C modeli ile basitçe açıklanır:

  • A (Activating Event – Harekete Geçiren Olay): Hayatımızda meydana gelen bir olaydır. (Örn: Patronunuzun eleştirisi)
  • B (Belief – İnanç): Bu olay hakkındaki düşüncemiz, inancımız veya yorumumuzdur. (Örn: “Patronum beni eleştirdi, bu benim yetersiz olduğumu gösterir. Beni kesin işten atacak.”)
  • C (Consequence – Sonuç): İnancımız sonucunda ortaya çıkan duygusal ve davranışsal tepkilerdir. (Örn: Yoğun kaygı, mide bulantısı, işten kaçınma)

ADDT, bizi asıl rahatsız edenin “A” (olay) olmadığını, duygusal tepkilerimizin asıl sorumlusunun “B” (inanç) olduğunu savunur. Eğer inanç sistemimizi daha sağlıklı ve akılcı bir hale getirirsek, aynı olay karşısında çok daha sağlıklı duygusal ve davranışsal sonuçlar (“C”) elde edebiliriz.


Hayatımızı Zorlaştıran Akılcı Olmayan İnançlar

ADDT, hepimizin hayatını zorlaştıran bazı temel mantık dışı inanç kalıplarını tanımlar. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Felaketleştirme: Olumsuz bir olayın sonuçlarının olabilecek en kötü şekilde sonuçlanacağına inanmak. (“Eğer bu sınavdan geçemezsem hayatım biter.”)
  • “-meli, -malı” Cümleleri (Zorunluluklar): Kendimiz, başkaları ve dünya hakkında katı ve gerçekçi olmayan kurallar koymak. (“Her zaman adil davranmalıyım.”, “İnsanlar bana karşı her zaman nazik olmalı.”)
  • Düşük Engellenme Toleransı: Hoşumuza gitmeyen veya zorlayıcı durumlarla başa çıkamayacağımıza, buna dayanamayacağımıza inanmak. (“Bu bekleyişe katlanamıyorum, bu korkunç bir şey!”)
  • Değerlendirme ve Etiketleme: Tek bir hatadan yola çıkarak kendimizi veya başkalarını tamamen “kötü”, “değersiz” veya “yetersiz” olarak etiketlemek.

ADDT Terapisi Nasıl İşler?

ADDT seanslarında aktif ve yönlendirici bir yaklaşım benimsenir. Süreç, danışanın akılcı olmayan inançlarını fark etmesine, bu inançlara meydan okumasına ve onları değiştirmesine yardımcı olmayı hedefler. Terapist, “Bu inancının kanıtı ne?”, “Bu düşünce sana nasıl hizmet ediyor?”, “Olabilecek en kötü şey ne?” gibi sorularla danışanın düşünce sistemini sorgulamasına yardımcı olur. Amaç, katı ve mantıksız inançları, esnek ve “tercihlere” dayalı (“…olsa iyi olurdu, ama olmaması dünyanın sonu değil”) inançlarla değiştirmektir.

ADDT Hangi Sorunların Çözümünde Etkilidir?

Bu yaklaşım, özellikle kendi kendine dayatılan kurallar ve beklentilerin yoğun olduğu durumlarda çok etkilidir:

  • Öfke Kontrolü Problemleri
  • Performans Kaygısı (Sınav, İş vb.)
  • Sosyal Anksiyete ve Çekingenlik
  • Depresyon ve Suçluluk Duyguları
  • Erteleme Alışkanlığı
  • Kıskançlık ve İlişki Problemleri

Daha Esnek ve Akılcı Bir Bakış Açısı İçin İlk Adımı Atın

Kendi zihninizde yarattığınız katı kuralların ve mantık dışı beklentilerin esiri olmak zorunda değilsiniz. Ankara’daki kliniğimde, Akılcı Duygusal Davranışçı Terapi’nin dönüştürücü gücüyle tanışarak olaylara daha esnek ve sağlıklı bir perspektiften bakmayı öğrenebilirsiniz.

Duygusal tepkilerinizin kontrolünü elinize almak için iletişim sayfası üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.