Alkol Kullanım Bozukluğu ve Alkol Bağımlılığı Nedir?
Pek çok insan, zararlı sonuçları olmayan makul miktarda alkol içerken, bazıları için tek bir kadeh bile tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Bir kişinin sadece alkol içme sıklığının veya miktarının bilinmesi bu tüketimin sorunlu bir tüketim olup olmadığına karar vermek için yeterli değil. Bunun yerine, alkol kullanımının kişinin yaşamını ne kadar olumsuz yönde etkilediğini incelemek daha doğru olur. Alkol kullanımı nedeniyle kişi iş hayatı, aile ilişkileri, mali durumu veya duygularıyla ilgili sorunlar yaşıyorsa bu kişide alkol kullanım bozukluğu olabilir.
Klinik olarak alkol kullanım bozukluğunu alkolü sağlıksız veya tehlikeli tüketme şekli olarak tanımlayabiliriz. Bu bozukluğun şiddeti değişkenlik gösterebilir. Sağlıksız alkol kullanımı zamanla beyni etkileyebilir ve kompulsif alkol kullanımına ve bağımlılığına veya alkolizme yol açabilir.
İyi haber şu ki, bu sorun erken saptanabilir ve gerekli profesyonel destek erkenden alınabilirse alkolün yarattığı olumsuz etkiler engellenebilir veya tersine çevrilebilir.
Alkol Kullanım Bozukluğunun Fiziksel Sağlığa Etkileri
Alkol kullanım bozukluğu hem fiziksel hem psikolojik sağlığınızı yaşamınızın tüm yönleriyle ciddi derecede etkiler. Öncelikle alkolün fiziksel sağlığa etkilerini ele almak yarattığı sorunların ciddiyetini kavrayabilmek için çarpıcı bir başlangıç olacaktır. Uzun vadede, alkol kullanım bozukluğunun vücut ve genel sağlık üzerindeki olumsuz etkileri oldukça fazladır ve bu etkileri tersine çevirmek zor veya imkansız olabilir. Araştırmalar, alkol kullanımının vücudun şu kısımlarını etkileyebileceğini gösteriyor:
-
Kalp: Yüksek tansiyon, düzensiz kalp atışı, felç
-
Karaciğer: Alkolik hepatit, fibroz, siroz dahil iltihaplanma
-
Böbrekler: Akut böbrek yetmezliği ve kronik böbrek hastalığı
-
Pankreas: Kan damarlarının iltihaplanması ve şişmesi ile sindirimin engellenmesi
-
Bağışıklık Sistemi: Tüberküloz ve zatürree gibi hastalıklara karşı artan duyarlılık
Alkol kötüye kullanımı meme, ağız, yemek borusu, boğaz, gırtlak, kolon ve rektum kanserleriyle ilişkilendirilmiştir. Ayrıca mide ve pankreas kanseri riskini artırabilir.
Alkolün Beyin Üzerindeki Etkileri
Alkolün beyin üzerinde kısa ve uzun vadeli olumsuz etkileri beynin bağlantı yollarını bozabilir ve ruh halini, davranışları ve diğer bilişsel işlevleri etkileyebilir. Diğer taraftan bu beyin hasarı alkolün neden olduğu beslenme eksiklikleri, nöbetler ve karaciğer bozuklukları yoluyla da ortaya çıkabilir. Hamile kadınlarda alkol tüketimi, doğmamış bebeklerin beyinlerini etkileyerek fetal alkol spektrum bozuklukları gibi çok ciddi derecede olumsuz ve kalıcı sonuçlar doğurabilir.
Alkolün neden olduğu beyin problemlerinin çoğu zaman uygun tedavi ile iyileştirilebileceği bildirilmektedir. Aylarca veya yıllarca alkolden uzak durmak, hafıza becerileri gibi düşünme becerileri de dahil olmak üzere alkol bağımlılığının bazı etkilerini kısmen onarmaya yardımcı olabilir.
Alkolün Davranış Üzerindeki Etkileri
Gecikmeli konuşma, motor bozukluk (hareket bozukluğu), kafa karışıklığı ve hafıza sorunları, kısa vadede alkol tüketiminin yaygın sonuçlarından sadece birkaçıdır. Bu durumlar, içicileri kazalara, yaralanmalara ve şiddet içeren davranışlara daha yatkın hale getirebilir. Alkol, ölümcül yanık yaralanmalarının, boğulmaların ve cinayetlerin yarısından fazlasında yer alan bir etmendir. Ayrıca orta ila şiddetli yaralanmalarda, intiharlarda ve cinsel saldırılarda önemli bir etmendir. Alkolün, ölümcül motorlu araç kazalarının yaklaşık yüzde 40'ında rol oynadığı da bilinmektedir.
Aşırı alkol tüketimi, korunmasız cinsel ilişki gibi riskli cinsel davranışlara da neden olabilir ve bu da istenmeyen gebeliklere ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yol açabilir. Bu etkilerin yaşam boyu devam edecek sonuçları olabilir.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ BİR YANLIŞ:
Alkol kullanımı sorunu hakkında genelde “ya hep ya hiç” şeklinde düşünmeye eğilimliyiz.
Pek çok insan iki seçenek olduğunu varsayar: Ya içki sorununuz yok ya da hayatı alt üst olan bir “tam alkolik” siniz. Fakat gerçek sadece siyah veya beyaz değil, gri tonlarındadır. Alkol kullanım bozukluğu, yani alkol kötüye kullanımı veya alkolizm hafif, orta veya şiddetli olabilir. Alkol kullanım bozukluğu olan kişiler, yüksek düzeyde işlevsel, yüksek düzeyde risk altında veya ikisinin arasında bir yerde olabilir ve halen olumsuz etkileri önemli derecede hissedilebilir.
Tek bir seferde aşırı dozda içki içmek bile beyin hücrelerinin iletişiminden sorumlu kimyasalların dengesini bozabilir, bu da onların bilgiyi çok yavaş iletmelerine ve ruh hali değişikliklerini tetiklemelerine neden olabilir. Bu depresyon, ajitasyon, hafıza kaybı ve nöbetlere neden olabilir. Ne yazık ki, her yıl aşırı içki içmeden kaynaklanan nöbetler sırasında birçok insan ölüyor. Ağır ve uzun süreli içiciler için ise alkolün beyin hücrelerinin boyutunu ve genel beyin kütlesini azalttığı bulunmuştur. Bu, motor koordinasyonu (hareket becerilerini) , uykuyu, ruh halini ve bir dizi bilişsel işlevi olumsuz derecede etkileyebilir.
ALKOL OLMADAN DA MUTLULUK VE DOYUM MÜMKÜN 😊
Alkol kullanım sorunları ve bağımlılık tedavisi hizmeti veren merkezler, çeşitli psikoterapi, ilaç tedavisi ve diğer tıbbi tedavilerin de aralarında bulunduğu çok çeşitli yöntemleri sizlere sunabilir. Bu tedavilerden elbette ki sizler de yarar sağlayabilirsiniz çünkü her bir birey bu tedaviler eşliğinde kendi iyileşme rotasını oluşturabilecektir. Bu sürecin bir kısmı, alkol dışında başka bir şeyden doyum kaynağı bulmaktır. Tedavi sürecinde danışanlar daha önce belki de akıllarına gelmeyen yerlerden neşe ve mutluluk kaynağı bulabilecek veya kendilerine bir meşgale ve amaç oluşturabileceklerdir.
Örneğin bazı danışanlar alkolsüz sosyalleşebilmeyi hedefleyebilir. Grup terapisinde ve rehabilitasyon sırasındaki sosyal aktivitelerde, ayıkken nasıl iletişim kuracaklarını yeniden öğrenebilirler. Oyunlar ve aktiviteler sayesinde bu ortamlarda neşe ve mutluluk bulmak mümkündür. Kimi danışanlar alkol yüzünden zarar gören meslek hayatlarını canlandırmak veya yeni bir işe başlamak isteyebilirler. Alkol bağımlılığı bir engel olabilir fakat tedavi sırasında hekimler, psikologlar ve diğer danışmanlar geleceği planlamanıza ve hayattaki amacınızın ne olduğunu keşfetmenize yardımcı olabilir. Bu amacı bulmak, danışanları tüm geçerli nedenlerle sağlıklı olmaya motive edebilir.